What is the translation of " I'M GOING TO GO " in Turkish?

• gidip
• gideceğim
• ben gidip
• gidiyorum
• çıkacağım
• gideyim
• gitmek üzereyim
• gidip bir
• gidiyorum o
• gidiyorum -bok gidersin
• giderim
• ol şimdi gidip

Examples of using I'm going to go in English and their translations into Turkish

I'm going to go home now.
Artık eve gideyim.

You're right. I'm going to go get him.
Ben gidip onu getireceğim. Haklısın.

I'm going to go say hi.
Gidip bir merhaba diyeceğim.

You're-You're very tired and I am, uh… I'm going to go.
Çok yoruldun ve ben, uh… gitmek üzereyim.

I'm going to go shopping today.
Bugün alışverişe çıkacağım.

You're-You're very tired and I am, uh… I'm going to go.
Ve ben, uh… gitmek üzereyim. Çok yoruldun.

I'm going to go outside for a while.
Bir süre dışarı çıkacağım.

As fun as this has been, I'm going to go, now.
Bu yeterince eğlenceliydi, şimdi gidiyorum.

I'm going to go outside for a while.
Bir süre için dışarıya çıkacağım.

You're very tired and I am, uh… I'm going to go.
Çok yoruldun ve ben, uh… gitmek üzereyim.

I'm going to go get a sus-ictionary.
Gidip bir'' Susie-lük'' alacağım.

Actually, I'm going to go check on the twins.
Aslinda ben gidip ikizlere bakayim.

I'm going to go see the Chancellor. Hey!
Rektörü görmeye gidiyorum. Hey!

Until then, I'm going to go for a run, okay?
O zamana kadar, bir koşuya çıkacağım olur mu?

I'm going to go now. I'm good.
İyiyim.- Şimdi dışarı çıkacağım.

Yeah. Alright, I'm going to go wait in the car.
Pekala, ben gidip arabada bekleyeceğim.- Evet.

I'm going to go upstairs instead. But.
Ama… Bunun yerine yukarı çıkacağım.

All right, I'm going to go wait in the car.- Yeah.
Pekala, ben gidip arabada bekleyeceğim.- Evet.

I'm going to go empty this bucket.- Rob.
Rob. Ben gidip kovayı boşaltacağım.

Someday, I'm going to go there with John Bowers.
Bir gün oraya John Bowers ile gidiyorum.

I'm going to go. No, wait, wait, wait, wait!
Hayir, dur, dur, dur. Gidiyorum.

Alright, I'm going to go wait in the car.- Yeah.
Pekala, ben gidip arabada bekleyeceğim.- Evet.

I'm going to go lie down-- under the car.
Ben gidip arabanın altına yatacağım.

Sit down. i'm going to go say good night to the girls.
Gidiyorum. Kızlara iyi geceler demeye otur.

I'm going to go. Welcome to the real world.
Gidiyorum.- Gerçek dünyaya hoş geldin.

I'm going to go. Welcome to the real world.
Gerçek dünyaya hoş geldin.- Gidiyorum.

I'm going to go then. You want it that way… Okay.
Gidiyorum o zaman. Tamam. Bunu sen istedin.

I'm going to go get a soda. You know, I'm dry.
Ağzım kurudu. Ben bir soda almaya gideyim.

I'm going to go talk to daddy for a few minutes.
Ben gidip babayla konuşacağım birkaç dakika.

I'm going to go and put the rose petals in the bridal suite.
Gelinliğe gideyim de çiçek taçları filan yerleştireyim.