Bemerkte Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Feuer bemerkte.
Eine aufmerksame Bürgerin bemerkte.
Die Frau bemerkte mich.
Kadın beni fark etti.Sie bemerkte es erst, als ich um das sale bat.
Anca ondan saleyi isteyince fark etti.Die Katze bemerkte.
İnsanlar da tercüme ediyor
Jetzt bemerkte er die Frau mitten auf der Brücke.
Köprünün tam ortasındaki kadını o sırada gördü.Aber die Schwester bemerkte.
Ablası fark etti.Teyla bemerkte es auch.
Teyla da bunu farketti.Nur Senf ist kein Vogel," bemerkte Alice.
Meine Mutter bemerkte sofort die Veränderung.
Annem bendeki değişiklikleri hemen fark etti.Wie kalt ihm draußen gewesen war, bemerkte er erst jetzt.
Ne kadar üşüdüğünü de, o an fark etti.Aljoscha bemerkte das, lächelte und drückte ihm die Hand.
Alyoşa, bunu farketti ve gülümseyerek elini sıktı.Ein Polizai bemerkte mich.
Bir polis beni gördü.Und dann bemerkte mein Bruder Dave etwas auf seinem Bauch.
Babamın karnında birşey farketti. Ve sonra, Dave, kardeşim.Aber… eine Person bemerkte mich.
Fakat… Biri beni fark etti.Georg bemerkte an den Wänden einige italienische Photographien.
Georg, odanın duvarlarında İtalyadan bazı fotoğraflar gördü.Das Kind bemerkte mich.
Ufaklık beni farketti.Ich versuchte, nicht aufzufallen,aber Raul bemerkte mich.
Dikkat çekmemeye çalıştım ama,Raul beni farketti.Exo 32:25 Moses bemerkte, daß das Volk zügellos war.
Çık.32: 25 Musa halkın başıboş hale geldiğini gördü.Es stammt ebenfalls erst aus neuerer Zeit«, bemerkte Fräulein Stoner.
Rivera bemerkte, daß Roberts direkt hinter den Reportern saß.
Rivera, Robertsin tam gazetecilerin arkasında oturduğunu gördü.Ich ging auf die Knie und bemerkte starke Schmerzen.
Irgendwann bemerkte der Oberst, dass Yusuf nur in die Luft schoss.
Bir noktada albay Yusufun sadece havaya ateş ettiğini farketti.Jetzt versteh ich's schon!" bemerkte Alice nachdenklich.
Şimdi anlıyorum,” dedi Alice düşünceli bir sesle.Kritik bemerkte auch die übermäßige Konzentration auf die Liebeslinie.
Eleştiri, aşk çizgisine aşırı derecede odaklanıldığını da belirtti.Falls es sich um denselben unbekannten Täter handelt«, bemerkte Rizzoli.
Eğer hâlâ aynı meçhul katilse'' dedi Rizzoli.Offensichtlich bemerkte der Einbrecher dies und verließ das Haus.
Açıkçası, hırsız bunu fark etti ve evi terk Ich versuchte, nicht aufzufallen,aber Raul bemerkte mich.
Dikkati üzerime çekmemeye çok çalıştım,ama Raul beni farketti.Die Politikwissenschaftlerin bemerkte:"Alle ihre Kandidaten sind verschwörerisch.".
Siyaset bilimcisi şunları belirtti:'' Bütün adayları komplocu.''.Aber ich will nicht unter Verrückte gehen," bemerkte Alice.
Ama ben deli insanlar arasında gitmek istemiyorum Alice belirtti.
