What is the translation of " TRAVERSING " in Turkish?

• geçmiyorsa eğer bu kazanıp kazanabileceğin
• çaprazlanması
• dolaşan

Examples of using Traversing in English and their translations into Turkish

There must be some way of traversing the river.
Nehri geçmenin bir yolu olmalı.

Traversing the colourful mosaic of time, I have revisited my childhood.
Zamanın rengarenk mozaiklerinde dolaşırken… Çocukluğuma döndüm yeniden.

He let you in without traversing that cursed mountain!
O lanet dağı aşmana bile gerek kalmadı!

I have to run more tests but it looks like this was caused by traversing the wormhole.
Daha fazla test yapmam gerekiyor ama görünüşe göre bunu sebebi solucan deliklerinin çaprazlanması.

On that day, while traversing the rugged terrain one of the platoon's Humvees broke down.
O gün, engebeli araziyi geçerken takıma ait Hummerlardan biri arıza yaptı.

Your swift and mighty vessel is undisturbed, traversing territories yet unmapped.
Süratli ve kudretli gemine dokunulmadı, henüz haritası çizilmemiş bölgelerde volta atıyor.

A large gold nugget traversing your colon, Because unless you currently have this is the easiest money you're ever gonna make.
Çünkü bağırsaklarından altın külçeleri geçmiyorsa eğer… bu kazanıp kazanabileceğin en kolay para.

I thought you would rather enjoy traversing back streets with speed.
Arka sokakları turlamanın çok hoşuna gideceğini düşünmüştüm.

A large gold nugget traversing your colon, this is the easiest money you're ever gonna make. Because unless you currently have.
Çünkü bağırsaklarından altın külçeleri geçmiyorsa eğer… bu kazanıp kazanabileceğin en kolay para.

They make it possible to travel from one point to another without traversing the physical space between them.
Bir noktadan diğerine, aralarındaki fiziksel boşluğu geçmeden seyahat etmeyi mümkün kılan geçitler.

Then three days later, after traversing the Sierra Summit, they deliver those Chinamen to the railroad.
Gün sonra, Sierra zirvesini aştıktan sonra Çinlileri demiryoluna teslim ederler.

These addresses are not routable and, like private addresses, cannot be the source or destination of packets traversing the Internet.
Bu adresler yönlendirilebilir değildir ve özel adresler gibi internette dolaşan hedef ya da kaynak paketler olamazlar.

It's totally preposterous… traversing the entire galaxy alone.
Bu tamamen saçmalık. Tüm galaksiyi tek başına dolaşamazsın.

For example, in 1819 Hans Christian Ørsted of Copenhagen discovered the deflecting effect of an electric current traversing a wire upon- a suspended magnetic needle.
Mesela, 1819 da Copenhag dan Hans Christian Ørsted kabloda dolaşan bir elektrik akımının bir manyetik ibreyi saptıran döndürücü etkisini keşfetti.

I have to run more tests, by traversing the wormhole. but it looks like this was caused.
Daha fazla test yapmam gerekiyor… ama görünüşe göre bunu sebebi solucan deliklerinin çaprazlanması.

This is the easiest money you're ever gonna make. a large gold nugget traversing your colon, Because unless you currently have.
Çünkü bağırsaklarından altın külçeleri geçmiyorsa eğer… bu kazanıp kazanabileceğin en kolay para.

That means that the net amplitude caused by two or more waves traversing the same space is the sum of the amplitudes which would have been produced by the individual waves separately.
Bu da demek oluyor ki aynı ortamda iki ve ya daha fazla çapraz dalga geçişi tarafından gerçekleşen net genlik ayrı ayrı üretilen dalgaların genliklerinin toplamına eşittir.

Jeff Buckley's funeral bed, around your face, and out the other window. Go across the bridge traversing Mark Twain's muse, as the night air whips through your hair.
Saçını okşayıp diğer pencereden çıksın. Mark Twainin ilham perisi, Jeff Buckleyin ise… ölüm döşeği olan nehrin üstündeki… köprüden geçerken, akşam rüzgarı.

In air, the extinction distance would be only 0.2 cm, that is, after traversing this distance the speed of light would be constant with respect to the medium, not to the initial light source.
Havada, sönme mesafesi yalnızca 0.2 cm olacaktır, yani bu uzaklığı çaprazlayınca ışığın hızı ilk ışık kaynağına değil ortama bağlı bir sabit olacaktır. Foxun kendisi.

I have revisited my childhood. Traversing the colorful mosaic of time.
Zamanın rengarenk mozaiklerinde dolaşırken… Çocukluğuma döndüm yeniden.

But it looks like this was caused by traversing the wormhole. Well, I have to run more tests.
Daha fazla test yapmam gerekiyor… ama görünüşe göre bunu sebebi solucan deliklerinin çaprazlanması.

Because unless you currently have a large gold nugget traversing your colon, this is the easiest money you're ever gonna make.
Çünkü bağırsaklarından altın külçeleri geçmiyorsa eğer… bu kazanıp kazanabileceğin en kolay para.

We lost power traverse.
Döndürme gücünü kaybettik.

Traverse right!
Sağa döndür!

Due to its low traverse speed, nearly any tank can flank it.
Düşük travers hızı nedeniyle, neredeyse her tank onu kuşatabilir.

I'm Miss Traverse, headmistress.
Ben Bayan Traverse, müdire.

You're the first Miss Traverse has seen.
Bayan Traverse senin gibisini ilk kez görüyor.

Yet we dare not traverse Tormented Space, without reliable star charts.
Biz de Sancılı Uzayda gezinmeye cesaret edemeyiz. Zira güvenilir yıldız haritaları olmadan.

You guys traverse moral and legal gray areas.
Etiğin, hukukun gri alanlarında gezinip duruyorsunuz ve sizi rahatsız etmiyor.

Traverse left. Throw some Willy Pete in that ground floor.
Sol çaprazda. Şu girişe bir tane Willy Pete at.