COMMENTATORS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yorumcular
• eleştirmenler
• yorumcu
• yorumculara
• yorumculardan

Commentators Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Then you have the sports commentators.
Sonra spor spikeri var.

Many commentators regard Obama as a centrist.
Birçok yorumcu, Obamayı bir ortayolcu olarak görür.

See what's a commentators say.
Yorumcuların ne diyeceğini de görelim.

Many commentators regard Obama as a centrist.
Birçok yorumcu, Obamayı merkezci olarak kabul eder.

I took my Royal Commentators with me.
Kraliyet futbol yorumcularını da beraberimde getirdim.

But you're one of our top centrist commentators.
Ama sen bizim en merkeziyetçi eleştirmenlerimizden birisin.

The incident left royal commentators asking two questions.
Kraliyet yorumcularınınsa aklında iki soru var.

Did you know that baseball games have commentators?
Beyzbol oyunlarında spikerlerin olduğunu biliyor muydun?

Some commentators have said the war is turning into a kind of stalemate.
Bazı eleştirmenler savaşın bir çıkmaza doğru yol aldığını söylüyorlar.

John Motson is one of the most famous British commentators.
John Motson en ünlü İngiliz yorumculardan biridir.

Some commentators have pointed out that the man came to the door of his own free will.
Bazı yorumculara göre…-… adam kapıya kendi isteğiyle geliyor.

Killer Within" was lauded by television commentators.
Killer Within'' televizyon eleştirmenleri tarafından olumlu karşılandı.

The acquisition led commentators to expect a fingerprint reading feature.
Satın alma, yorumcuların bir parmak izi okuma özelliğini beklemesine yol açtı.

Norris' change in position received varying reactions from commentators.
Norrisin fikrini değiştirmesi, yorumculardan farklı reaksiyonlar aldı.

They have got holograms and YouTube commentators and live tweeting and it's ignorant.
Hologramlar, Youtube yorumcuları ve canlı twittler olacak. Cahilce.

Many commentators have said that death is the forbidden subject of our generation.
Birçok eleştirmen ölümün bizim neslimizde yasak kelime olduğunu söylüyor.

They must rely on journalists and commentators for a description.
İçeride olan her şey için kendi gazetecilerine ve yorumcularına güvenmeleri gerekiyor.

Many commentators tried to dismiss this as- a clear case of personal insanity.
Birçok yorumcu bunu şahsi bir deliliğin açık bir örneği olarak geçiştirmeye çalıştı.

A clear case of personal insanity. Many commentators tried to dismiss this as.
Birçok yorumcu bunu şahsi bir deliliğin… açık bir örneği olarak geçiştirmeye çalıştı.

Many commentators were surprised by the intensity and the power of this wave of emotion.
Pek çok yorumcu bu duygu selinin yoğunluğu ve gücü karşısında şaşkına dönmüştü.

The rebrand was greeted with puzzlement and some derision by many media commentators.
Marka, birçok medya yorumcusu tarafından şaşkınlıkla ve bazı alaylarla karşılandı.

At the time, a number of commentators believed the letter was fake or non-existent.
O sırada, bir dizi yorumcu mektubun sahte veya var olmayan olduğuna inanıyordu.

Alsaker is regarded by many as one of Norway's most prominent football commentators.
Kaká, birçok futbol eleştirmeni tarafından dünyanın en ünlü futbolcularından biri olarak kabul edilmektedir.

Many commentators look to the U. While Wall Street talks up the robust performance of the dollar.
Wall Street doların bu güçlü performansını konuşurken, Birçok yorumcu B.

During the election campaign, some commentators criticized Saca's lack of political experience.
Seçim kampanyası sırasında, bazı eleştirmenler Sacanın yeterli siyasi deneyimi olmamasını eleştirdiler.

Several commentators likened the main poster of Pride& Prejudice to that of 1995's Sense and Sensibility, which was seen as an attempt to attract the same demographic.
Birçok yorumcu Aşk ve Gururun ana afişini aynı demografiği çekme girişimi olarak görerek 1995 yapımı Aşk ve Yaşamın afişine benzetti.

When Barack was first elected, in which skin color would no longer matter. various commentators had naively declared that our country was entering a post-racial era.
Ülkenin artık ten renginin önemsiz olduğu Barack ilk seçildiğinde çeşitli eleştirmenler naif bir biçimde ırkçılık sonrası döneme girdiğini söyledi.

Some commentators have even suggested Serbia is trying to set up the JAT sale to the Russians as payback for Moscow's support on the Kosovo status issue.
Bazı yorumcular, Sırbistanın JAT satışını Moskovanın Kosovanın statü sorununda verdiği desteğe karşılık Ruslara vermeye çalıştığını bile öne sürdüler.

Since it is illogical to sue a system while seeking to be part of it, the charges will have to be dropped sooner or later, Serbian media commentators say.
Sırp basınındaki yorumcular, parçası olmaya çalışılan bir sisteme dava açmak mantıksız olacağı için, suçlamaların er ya da geç düşürülmek zorunda kalacağını söylüyorlar.