Bir gitmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
O cam başka bir gitmek vardı.
Helvayı yediler yediler, manda sürüsü gibi buradan, bir gitmek bilmediler ya.
Ait olabileceği bir yere gitmek istediğini söylemişti.
Okafor:“ Oynayabileceğim bir yere gitmek istiyorum”.
Bensiz bir yere gitmek istemedilerse… onu uçağa nasıl bindirdiniz?
Combinations with other parts of speech
Bir daha gitmek istiyorum.
Stolnavich, evin daha güvenlikli bir yerine gitmek isteyecek.
Başka bir yere gitmek ister mi diye sordum.
İlk düşüncem şehirde bir yere gitmek oldu.
Çok insanın olduğu bir yere kalabalık olan bir yere gitmek istiyor.
Daha rahat bir yere gitmek ister misin?
Bir yere gitmek istiyorsam gidiyorum.
Tabii başka bir yere gitmek istemezse. İşte o zaman vaktinde geleceğimize söz veremem.
Yoo, Oregona gitmek zorunda değilim. Sadece bir yere gitmek zorundayım.
Başka bir yere gitmek istemediğine emin misin?
Daha samimi bir yere gitmek ister misin?
Bak, seni tanımıyorum ama başka bir yere gitmek ister misin?
Başka bir yere gitmek zorundasınız.
Bir yere gitmek istiyorsaniz, bilet alin.
Belki de acilen bir yere gitmek zorunda kalmışlardır?
Almanyadaki bir üniversteye gitmek için ne yapmak gerekir?
Bir de gitmek isteyen yerliler var….
Bir de gitmek isteyen yerliler var….
Chuckın odası gibi daha özel bir yere gitmek ister misin?
Bir yere gitmek zorundaydın, ve kısa çöpü ben çektim.
Bir daha gitmek isterim!!
Biliyorum.- Üzgünüm. Artık bir yere gitmek yok.
Biz de daha önce kimsenin gitmediği bir yere gitmek istiyoruz.''.
Bir havaalanına gitmek için bir saat seyahat etmek zorunda değilsiniz( Eğer şehir dışında olmadıkça, Genel olarak bu kadar uzun sürer asla rağmen).
Biz bir hendeğe düştü, ama korkunç bir şey olmadı, acelem vardı,ben acilen bir yere gitmek zorundaydı ve hiçbir araba var.