What is the translation of " CREATING " in Turkish?

• yaratmak
• oluşturma
• yaratarak
• üretmek
• yaratma
• yaratmanın
• yaratıyor
• yaratmaya
• oluşturarak
• oluşturmak
• yaratan
• yaratır
• oluşturuyor
• üretme
• üretmeye

Examples of using Creating in English and their translations into Turkish

The demon creating ice?
Buz yaratan şeytan?

For creating a disturbance.
Huzursuzluk yarattığın için.

Copying is the opposite of creating.
Kopyalamak yaratıcılığın tersidir.

Error Creating Folder.
Dizin Oluşturulma Hatası.

She's just exceptionally good at creating an identity.
Bir kimlik oluşturmakta oldukça iyi biri sadece.

Error Creating Contact.
Bağlantı Oluşturulurken Hata.

Manipulating a live virus Is essential for creating a vaccine, doctor.
Bir aşı üretmek için gerekli, doktor.

Creating backup… %1% Complete.
Yedek oluşturuluyor…% 1% Tamamlandı.

Error while creating a folder.
Dizin oluşturulurken hata oluştu.

Creating a portal tends to deplete the hot spot of its psychic energy.
Yaratılan bir kapı, psişik enerjisini sıcak noktada tüketmeye meyillidir.

Error while creating file %1: %2.
Dosyası oluşturulurken hata:% 2.

This tremendous effort forged the materials necessary for creating an atomic bomb.
Bu devasa boyuttaki çabalar, bir atom bombası üretmek için gereken malzemelerin… elde edilmesini sağladı.

Is essential for creating a vaccine, doctor.
Bir aşı üretmek için gerekli, doktor.

For creating an atomic bomb. This tremendous effort forged the materials necessary.
Bu devasa boyuttaki çabalar, bir atom bombası üretmek için gereken malzemelerin… elde edilmesini sağladı.

Your behavior is creating a lot of problems.
Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.

We blame all kinds of people for creating monsters.
Canavarlar yarattıkları için her türlü insanı suçluyoruz.

We're engaged in creating one that's actually worth living in.
Yaşanmaya değer bir dünya yarattığımızı söylemek daha doğru olur.

Just because I thought it might help with creating a tour package.
Öylesine… Tur paketi oluştururken yardımı dokunur diye düşündüm.

Before creating proofs, mathematicians often rely on intuition.
Matematikçiler kanıtları yaratmadan önce sezgilerine güvenirler.

Corals are experts at creating high-rises.
Mercanlar, yüksek katlar üretme uzmanlarıdır.

Display warning before creating temporary files only occurs on remote files operations.
Geçici dosyaları oluştururken uyarı göster. Sadece başka bir sistem üzerindeki işlemlerde olur.

I am not a fan of artists- Alison. creating images like this.
Alison böyle görüntüler yaratan sanatçılardan pek hoşlanmam.

But jamming, that's creating original content.
Ama yeni bir şey çalmak, orijinal bir içerik üretmek oluyor.

Manipulating a live virus Is essential for creating a vaccine, doctor.
Aşı üretmek için canlı bir virüsü değiştirmek gereklidir, Doktor.

Display warning before creating temporary files.
Geçici dosya oluştururken uyarı göster.

We can look at the Internet as being a factor in creating knowledge monopolies.
İnterneti bilgi tekelleri oluşturan bir faktör olarak görebiliriz.

Relax. We have four generators creating a layered particle field.
Katmanlı partikül alanı yaratan 4 tane jeneratörümüz var. Sakin ol.

The Pussycats are building a brand, creating a signature look, okay?
Pussycats bir marka inşa ediyor, yeni bir stil yaratıyor, tamam mı?

As difficult as it is for us to imagine creating a universe as complex as our own.
Böylesi karmaşık bir evrenin yaratılmasının… hayal edilmesi bile çok zor.

In computing, procedural generation is a method of creating data algorithmically as opposed to manually.
Prosedürel içerik üretimi veriyi elle oluşturmanın aksine algoritmik olarak oluşturma yöntemidir.