Examples of using Implicating in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadie, implicating herself.
Any idea why he's implicating you?
Neden seni suçluyor olabilir?Implicating the Emir? A written statement from Gregory Bowen.
I would be implicating myself.
Kendimi işe bulaştırıyor olacağım.The fact remains you deliberately misled me by implicating Bond.
A manifesto implicating Ryan as the terrorist.
Ryanı terörist gibi gösterecek bir bildiri.How do I do that without implicating myself?
A manifesto implicating Ryan as the terrorist.
Ryanın terörist olduğunu gösteren bir bildiri.Bank can't cooperate without implicating itself.
Without evidence implicating them in a crime. Doesn't do me much good.
Onları suçlayacak kanıt olmadan işime yaramaz.The bank can't cooperate without implicating itself.
Banka kendini suçlamadan işbirliği yapamaz.What, potentially implicating my father in a murder charge?
Ne, babamı potansiyel olarak cinayet suçuna karıştırmak mı?You deliberately misled me by implicating Bond.
We are afraid of implicating you so we have brought the money here.
Sizi bulaştırmaktan korktuğum için parayı buraya getirdim.We needed to make contact without implicating ourselves.
I lied. implicating them both. I told'em Radford cut a deal.
And then wrote a letter implicating her husband?
Ve sonra kocasını suçlayan mektubu mu yazdı?The evidence implicating these countries is not clear, Mr Prescott. Far from it.
Bu ülkeleri suçlayan kanıt açık değil Bay Prescott, açıklıktan çok uzak.A written statement from Gregory Bowen implicating the emir.
Gregory Bowen da yazılı ifadesinde Emiri suçladı.Asked if they provide new grounds for implicating Serbia, he said The Hague tribunal can only judge individuals, not an entire country.
Günlüklerde Sırbistanı suçlamak için yeni dayanaklar yer alıp almadığı sorulan Vekariç, Lahey mahkemesinin tüm bir ülkeyi değil, sadece bireyleri yargılayabileceğini söyledi.Doesn't do me much good without evidence implicating them in a crime.
Onları suçlayacak kanıt olmadan işime yaramaz.Its criminal investigation without implicating any present official The Justice Department has now completed of either the White House or the Committee to Re-elect the President.
Adalet Bakanlığı suçlu soruşturmasını,ne Beyaz Sarayın mevcut memurlarını karıştırmadan tamamladı. ne de Cumhurbaşkanlığı Seçim Komitesini.You got no play here. You can't sell me out without implicating yourself.
These are the last of the documents implicating you as the owner of that trawler company.
Why not just have the jondura to admit it instead of implicating me?
Beni suçlamak yerine suçu kabul edecek kadar cesaretin yok mu?Or the Committee to Re-elect the President. without implicating any present official The Justice Department has now completed its criminal investigation of either the White House.
Adalet Bakanlığı suçlu soruşturmasını, ne Beyaz Sarayın mevcut memurlarını karıştırmadan tamamladı. ne de Cumhurbaşkanlığı Seçim Komitesini.As the owner of that trawler company.These are the last of the documents implicating you.
Bunlar, seni o Trol Gemiciliği Şirketiyle ilişkilendiren belgelerin sonuncusu.Abdul Dhris was hanged, But he made a confession implicating a man named Dimitrios Makropoulos.
Abdül İdris astılar,… ama Dimitrios Makropoulosu suçlayan bir itirafta bulundu.The Justice Department has now completed without implicating any present official of either the White House or the Committee to Re-elect the President. its criminal investigation.
Adalet Bakanlığı suçlu soruşturmasını, ne Beyaz Sarayın mevcut memurlarını karıştırmadan tamamladı. ne de Cumhurbaşkanlığı Seçim Komitesini.How insidious, abducting a child and implicating you in some way.
Bir çocuğu kaçırıp seni bir şekilde olaya karıştırmak ne kadar sinsice.
