OLDUĞUNUZU ne Demek Yunan - Yunan Çeviri S

Fiil
Zarf
Isim
είστε
çok
ben bir
sadece
işte
artık
aslında
tam
gerçekten
oldukça
ise
πως
nasıl
olduğunu
söyledi
biliyorum
bence
sana
eminim
έχετε
var
yok
sahip
zaten
o
olduğunu
elimde
hakkınızda
yanımda
πόσο
ne kadar
nasıl
kaç
denli
bu kadar
olduğunu
γίνατε
oluyorum
olacağım
dönüşüyorum
davranıyorum
oldum
olurum
gittikçe
hâlde
είσασταν
olduğunuzu
i̇kiniz
çok
είσαι
çok
ben bir
sadece
işte
artık
aslında
tam
gerçekten
oldukça
ise
ήσασταν
çok
ben bir
sadece
işte
artık
aslında
tam
gerçekten
oldukça
ise
ήσουν
çok
ben bir
sadece
işte
artık
aslında
tam
gerçekten
oldukça
ise
είχατε
var
yok
sahip
zaten
o
olduğunu
elimde
hakkınızda
yanımda
έχεις
var
yok
sahip
zaten
o
olduğunu
elimde
hakkınızda
yanımda
έχει
var
yok
sahip
zaten
o
olduğunu
elimde
hakkınızda
yanımda

Olduğunuzu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Neden rahip olduğunuzu biliyorum.
Ξέρω γιατί γίνατε ιερέας.
Ayrıca bize çok fazla çalışmak zorunda olduğunuzu söylediniz.
Μας είπατε επίσης πόσο σκληρά χρειαστήκατε να δουλέψετε.
Yakın olduğunuzu biliyoruz.
Ξέρουμε ότι είχατε στενή σχέση.
Karım çok yardımcı olduğunuzu söyledi.
Η γυναίκα μου είπε πόσο βοηθήσατε.
Doğru olduğunuzu düşünelim. Konseye ne diyeceğiz?
Υποθέτοντας ότι έχετε δίκιο, τι θα πούμε στο Συμβούλιο;?
Kumandan Sergenko, bu gemide olduğunuzu bilmiyordum.
Λοχαγέ Sergenko, Δεν ήξερα ότι είσασταν στο σκάφος.
Belki de sahip olduğunuzu düşündüğünüz vücudunuz aslında orada değildir.
Ίσως το σώμα που πιστεύετε πως έχετε να μην είναι στα αλήθεια εκεί.
Belli ki şu anda ne kadar bencil olduğunuzu göremiyorsunuz.
Προφανώς δε βλέπεις πόσο εγωιστικά μιλάς τώρα.
Ölmek üzere olduğunuzu öğrendiğinizde, aklınızdan birçok şey geçmeye başlar.
Όταν μαθαίνεις πως πεθαίνεις, πολλά πράγματα περνούν από το μυαλό σου.
İkiniz de eski amigo kız olduğunuzu biliyor musunuz?
Το ξέρατε ότι και οι δύο σας ήσασταν πρώην μαζορέτες;?
İyi niyetli olduğunuzu biliyorum benim bir özürlü moral konuşmasına ihtiyacım yok.
Ξέρω ότι έχετε καλή πρόθεση, αλλά δε χρειάζομαι κουβέντα από ειδικές ανάγκες.
Emily ile nasıl arkadaş olduğunuzu hiç anlatmadın.
Λοιπόν δεν μου είπες ποτέ πώς γίνατε φίλοι εσύ κι η Έμιλι.
Evli olduğunuzu ve hayatını kurtarmak için kariyerini feda ettiğini biliyorum.
Ξέρω ότι είσασταν παντρεμένοι και θυσίασε την καριέρα του για να σώσει την ζωή σου.
Yakın ilişkide olduğunuzu varsayıyorum?
Υποθέτω έχετε στενή επαφή?
Her çalışanın bir puanı bulunmakta ve bu da ne kadar iyi olduğunuzu göstermektedir.
Προέρχεται από όλους εσάς, και αυτό δείχνει το πόσο καλά ανταποκρίνεστε στο.
İsviçrede olduğunuzu sanıyordum.
Νόμιζα ότι είσασταν στην Ελβετία.
Sizin dünyadaki en ünlü tren soyguncusu olduğunuzu söyledi.
Λέει πως είσαι ο πιό διάσημος ληστής τραίνων, σε ολόκληρο τον κόσμο.
En son hapiste olduğunuzu duymuştum, Bay Salen.
Τι άκουσα τελευταία, ήσασταν στη φυλακή, κ. Σέιλεν.
Ben asla sizin benim yeminli arkadaşlarım olduğunuzu unutmadım.
Ουτε για ενα λεπτο δεν ξεχασα πως υπηρξατε οι πολυτιμοι φιλοι μου.
Öyleyse dün gece nerede olduğunuzu söylemenizde bir sakınca yoktur.
Τότε δε σε πειράζει να μου πεις που ήσουν χτες το βράδυ;
Sorunlarınız olduğunuzu biliyorum, ama derinde, birbiriniz için yaratıldığınızı biliyorsunuz.
Και ξέρω πως είχατε τα προβλήματα σας, αλλά βαθιά μέσα σας ξέρατε πως ταιριάζατε.
Önceki hayatınızda kim olduğunuzu merak ediyor musunuz?
Θέλετε να μάθετε ποιός είσασταν στην προηγούμενη ζωή σας?
Bayan Baker, Fransada olduğunuzu sanıyordum benim Maryim nerede?
Δεσποινίς Μπέικερ, Νόμιζα ότι ήσασταν στη Γαλλία. Πού είναι η Πίγκφουτ Μαίρη;?
Benim için çok özel olduğunuzu biliyorsunuz değil mi?
Ξέρεις πως είσαι πολύ ξεχωριστός για μένα, έτσι δεν είναι;?
Gerçekte neyle karşı karşıya olduğunuzu tahmin bile edemeyeceksiniz….
Και δεν φαντάζεστε τι έχετε να αντιμετωπίσετε….
Kılıç kullanma da yetenekli olduğunuzu bilmiyordum, Prens Zuko.
Δεν ήξερα πως είχες ικανότητες με τα σπαθιά, πρίγκιπα Ζούκο.
Ve muhtemelen ona bağımlı olduğunuzu düşünüyorsunuz. Ama değilsiniz.
Ίσως νομίζετε ότι έχετε εξάρτηση από το τηλέφωνό σας, αλλά δεν είναι έτσι.
Ve oturup sizin ne kadar tiksinç olduğunuzu anlayacak kadar düşünmeye zamanım oldu.
Και είχα το χρόνο να συνειδητοποιήσω πόσο αηδιαστικοί είστε.
Beni nihayetinde bir şeyle suçlamak zorunda olduğunuzu biliyor musunuz? Haklarımı biliyorum.
Το γνωρίζετε πως πρέπει να μου προσάψετε κάτι, ξέρω τα δικαιώματά μου.
Eğer sürekli mali bir bolluk içinde olduğunuzu söylerseniz ve düşünürseniz, bunu yaşıyor olacaksınız.
Αν λέτε και σκέφτεστε συνέχεια ότι έχετε οικονομική αφθονία, θα έχετε.
Sonuçlar: 4369, Zaman: 0.1018

Farklı Dillerde Olduğunuzu

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan