What is the translation of " COMPARED " in Turkish?

• kıyasla
• karşılaştırıldığında
• yanında
• oranla
• nazaran
• kalır
• benzetti
• ile karşılaştırıldığında
• karşılaştırınca
• kıyaslandığında
• karşılaştırılınca
• karşılaştırırsak
• kıyaslanınca
• kıyasladı
• ile karşılaştırdığımızda

Examples of using Compared in English and their translations into Turkish

Compared to what?
Neyle kıyaslanınca?

That's cheap compared to the others.
Diğerleriyle karşılaştırırsak çok ucuz.

Compared to what?
Neyle karşılaştırırsak?

Three days! you will be lucky. Compared to her!
Ona nazaran şanslısın. Üç gün!

Compared to Trinity, he is.
Üçlemeciyle kıyaslanınca hafif kalır.

That seems trivial compared with murder.
Cinayetle kıyaslandığında, hiç önemi yok.

Compared to him, i'm just a fraud.
Onunla karşılaştırırsak ben sadece kopyayım.

But I like it anyway. Oh, he just compared me to a horse.
Az önce beni bir atla kıyasladı ama yine de ondan hoşlanıyorum.

Compared to yours, my car is small.
Seninkiyle karşılaştırınca benim arabam küçük.

And what's the frolicksome Lysander… compared with the serious Demetrius?
Neşeli Lysander nedir? Ciddi Demetriusla kıyaslandığında.

Compared to them you're a big girl.
Onlarla karşılaştırılınca sen kocaman bir kızsın.

The movies are just a comforting fairytale compared to the real deal.
Gerçeğiyle karşılaştırılınca, filmler sadece avutucu birer peri masalı.

Compared to you, it feels like I haven't.
Seninle karşılaştırınca, yapmamışım gibi hissediyorum.

I would have an easier time loving Echidna or any of the other witches! Compared to you.
Sana nazaran Echidna veya diğer cadıları sevmem daha kolay.

Compared to you, the other plagues were a joy!
Seninle karşılaştırınca, diğer belalar bir eğlence!

Do not hesitate. If there are not infinite chances of losing compared to winning.
Kazanmaya nazaran kaybetme olasılığı sonsuz olmuyorsa… hiç çekinmeyin.

Compared to other kids, I haven't had that many hardships.
Diğer çocuklara nazaran çok fazla sıkıntı yaşamadım.

The arms of Plateosaurus were very short, even compared to most other"prosauropods.
Diğer'' prosauropodlara'' nazaran Plateosaurusun kolları çok kısaydı.

Compared to New York, Tokyo is a much safer place.
New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.

Sitting in a chair while someone plays with your face sounds like heaven compared to golf.
Golfün yanında cennet kalır. Sandalyede oturup birine yüzünü kurcalatmak.

Compared to them, I'm the loser and I got a 4.6 GPA.
Onlarla karşılaştırınca, kaybeden benim. Sınıf ortalaması notum 4.6.

One very fortunate thing was that both of you were highly receptive to hypnosis compared to others.
Başkalarına nazaran, hipnoza ikinizin de oldukça yatkın olması işimizi kolaylaştırdı.

But compared to you and Jesse I think I have got a lot to learn.
Ama sen ve Jesseyle karşılaştırılınca öğreneceğim çok şey var.

It was nothing compared to what you went through last night. You did?
Senin başından geçenlere nazaran hiçbir şey değildi. Öyle mi?

Compared to the shit shack we're used to, anything's an improvement.
Alıştığımız boklu gecekonduyla karşılaştırınca…-… her şey bir ilerlemedir.

Life beneath the ice, compared with the white desert above, is extraordinarily rich.
Buzun altındaki hayat yukarıdaki beyaz çöl ile kıyaslandığında son derece zengindir.

Compared to Clouseau, Attila the Hun was a Red Cross volunteer.
Clouseauyla karşılaştırılınca, Hun İmparatoru Attila bile, Kızıl Haç gönüllüsü sayılır.

Rat puke compared to what I have planned! Oh, yeah. That was.
Yapmaya planladığım şeyin yanında fare kusmuğu gibi kalır o. Evet o harikay.

Compared to the immensity of the cosmos,… the problems of the Chilean people might seem insignificant.
Evrenin sonsuzluğu ile karşılaştırıldığında… Şililerin problemleri önemsiz görünebilir.

Well, compared to other fans, Oska fans know how to be patient.
Diğer hayranlara nazaran, Oska hayranları sabırlı olmayı iyi bilirler.